Prijevod od "smisao za humor" na Turski

Prijevodi:

espri

Kako koristiti "smisao za humor" u rečenici:

Imate sjajan smisao za humor, koji trenutno koristite da ublažite osobnu patnju.
Muzip bir espri anlayışınız var şu anda şahsi bir acıyı hafifletmek için kullanıyorsunuz.
Život baš ima bolestan smisao za humor, zar ne?
Yaşamın çok tuhaf bir mizah anlayışı var, değil mi?
Gdje ti je smisao za humor?
Hadi ama, espri anlayışına ne oldu?
lmala je dobar smisao za humor.
Gerçi güçlü bir mizah anlayışı vardı.
Što je, izgubio si smisao za humor kad si izgubio pamćenje?
Ne oldu, şaka anlayışın da mı kayboldu?
Vidim da ti se vratio smisao za humor.
Bakıyorum da mizah anlayışın geri gelmiş.
Sviđa mi se tvoj smisao za humor.
Harika bir mizah anlayışın var, biliyor musun?
Znate, Fred, ako zadržite svoj smisao za humor možda ipak uspijete.
Doğrusu Fred, mizah yeteneğini böyle korumaya devam edersen her şeye karşın halledebilirsin.
Hvala, imaš čudan smisao za humor.
Sağol be. Mizah anlayışın bayağı keskinmiş.
Šali se ima divan smisao za humor, kao i bogato genetsko naslijeđe.
Şaka yapıyor. Junocuk'un harika bir espri yeteneği vardır. Çok sayıdaki genetik yeteneklerinden biri.
Sreća pa mi francuzi imamo jako razvijen smisao za humor.
Biz Fransızların, böyle gelişmiş espri anlayışlarının olması çok hoş.
Trebat će ti taj smisao za humor da izađeš na kraj s mojim sinom.
Oğluma ayak uyduracaksan espri anlayışın lazım olacak.
Tallahassee je imao bolestan smisao za humor kad su zombiji bili u pitanju.
Tallahassee'nin zombilere gelince hastalıklı bir espri anlayışı vardı.
Pitaš li me za njene političke stavove ili za smisao za humor?
Siyasi gorusunu mu yoksa espri anlayisini mi soruyorsun?
Besmrtni su, i mogu stvarati stvari iz ničega, obično uz smisao za humor, smrtonosne šale.
Ölümsüzler ve istedikleri şeyi bir anda yaratabilirler.
Uvijek sam smatrao da Kraljica, privatno, ima divan smisao za humor.
Kraliçe'nin fevkalade bir espri anlayışı olduğunu düşünürüm.
Mr. Seaboldt, voli održavati svoj smisao za humor.
Bay Seaboldt. Espri anlayışını hep koruyor.
Govori, kako Bog ima cudan smisao za humor.
Benim için ifade ettiği tek şey; Tanrı'nın ilginç bir espri anlayışı olduğu.
14 godina si čekao da razviješ smisao za humor no ovo je dobro.
Mizah anlayışının ancak 14 yılda geliştiğine inanamıyorum ama bu çok iyiydi.
Izgubio si smisao za humor kad si izgubio stan?
Hadi ama, daireni kaybedince mizah duygunu da mı kaybettin?
Imala sam jednog dečka... koji mi je rekao da nisam duhovita ali da imam dobar smisao za humor jer sam se smijala njegovim šalama.
Bir erkek arkadaşım vardı ve bana komik olmadığımı ama onun esprilerine güldüğüm için iyi bir espri anlayışına sahip olduğumu söylerdi.
Ti zapravo imaš smisao za humor.
Aslına bakarsak mizah anlayışın bile var.
Možda bi tvoj prijatelj Gunderson trebao svratiti u IKEU da pronađe izgubljeni smisao za humor.
Belki de Arkadaşın Gunderson'ın IKEA'ya gidip espri anlayışı alması gerekiyordur.
Kad ste dobili bebu izgubili ste smisao za humor?
Şaka yapıyorum sadece, bebek mizah anlayışınızı öldürdü mü yoksa?
Članovi moje pastve, često bi mi znali reći, kako mi je smisao za humor, jetkiji no je potrebno.
Cemaatimdeki kişiler genellikle espri kabiliyetimin çok yetersiz olduğunu söylerdi.
Vidim da si tokom godina razvio smisao za humor.
Sanırım onca yıldan sonra bile espiri anlayışın hiç gelişmemiş.
Imaju smisao za humor, a to su takve stvari za koje se tradicionalno mislilo kao o ljudskim isključivim pravima.
Mizah anlayışları var, ve bunlar önceden insanların ayrıcalıkları olarak düşünülen şeylerdi.
Ali zanimljivo, imaju smisao za humor.
Ancak ilginç bir şekilde, onların da bir espri anlayışları var.
Vidjela sam kako gubi svoj intelekt, smisao za humor, svoje jezične vještine, ali vidjela sam i da voli mene, voli moje sinove, voli mog brata i moju mamu i svoje njegovatelje.
Zekasını kaybettiğini gördüm, espri anlayışını, dil yeteneklerini, ama şunu da gördüm: beni seviyor, çocuklarımı seviyor, kardeşimi, annemi ve bakıcılarını seviyor.
Ono što morate imati na umu kad govorimo o Englezima jest to da imamo krajnje sofisticiran smisao za humor.
İngilizler hakkında hatırlamanız gereken bir şey varsa, o da bizim çok sofistike bir mizah anlayışımız olduğudur.
Ali, zazvonit će telefon, ili će pristići pošiljka, i, nasuprot svim izgledima, vratit će vam se smisao za humor u pogledu vas samih.
Ama bir telefon çalacak ya da bir posta gelecek ve tüm ihtimallere karşın kendinizle dalga geçebilme yetiniz size geri dönecek.
Anne Lamott: Ljudi su vrlo preplašeni i osjećaju se osuđenima danas u Americi, i samo sam željela pomoći da se ljudima vrati smisao za humor i da shvate koliko to nije problem.
İnsanlar Amerika'da oldukça korkmuş ve hatta lanetlenmiş hissediyorlar ve ben sadece insanlara bununla dalga geçme gücünü vermek ve bunun aslında bir problem olmadığını göstermek istedim.
2.6646599769592s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?